Ivan Sergeyeviç Lüzumsuz Bir Adamın Günlüğü, Turgenev, 19. yüzyılın en önemli Rus yazarlarından biridir. 1818’de Rusya’da doğmuş ve 1883’te hayatını kaybetmiştir. Eserleri, Rus edebiyatının gelişiminde önemli bir rol oynamış ve Batı edebiyatı üzerinde de büyük etki yaratmıştır. Ivan Sergeyeviç Lüzumsuz Bir Adamın Günlüğü ise ilk olarak 1850 yılında yayımlanmıştır.
Kitap, 19. yüzyıl Rusya’sında geçmektedir. Bu dönem, sosyal ve politik değişimlerin yoğun yaşandığı, aristokrasi ile halk arasındaki uçurumun derinleştiği bir zaman dilimidir. Turgenev’in eseri, bu dönemin sosyal yapısını ve bireyin toplumdaki yerini inceler.
Hikaye kahramanın yakında öleceğini duymasıyla başlar. Ölümüne 2 hafta kala ise bir günlük tutmaya başlar. Henüz 30 yaşındadır. Babası varlıklı ama kumar bağımlılığı olan biridir. Annesi ise erdemli biri ama melankolik biridir. Sürekli kaygılı ve çalışkandır.
Çocukluğu kötü ve mutsuz geçmiş. Babasının kumar tutkusu hep sorun olmuş. Babası o 12 yaşındayken kalp krizinden dramatik bir şekilde ölmüş. Annesi de erken yaşta vefat etmiş.
Ölümün ardından kumar borçları yüzünden evleri ve tüm mal varlığı satılmış. Moskova’ya taşınmışlar. Hayatı önemsiz memuriyetle ve önemsiz işlerle geçmiş. Burada hayatını ve toplum içerisinde yerini sorgulamaya başlar yazar. Bazı insanlar iyi bazıları kötü bazıları zeki bazıları aptal fakat o ise lüzumsuzdur.
4 ata sahip bir at arabacı cılız 5. bir at alır ve yazar buna çok üzülür. Gerek yoktur çünkü ona. At arabacı koşsun işte biz mi taşıyalım yani onu der. Sonra sürekli lüzumsuz olduğunu vurgular.
Bir kıza aşık olur. Kız da onu sever gibidir. 20 gün böyle çok güzel geçer. Birlikte gezerler, çayırlarda dolaşırlar. Kitap okurlar. Bambaşka büyüleyici bir kırmızı gün batımını hatırlar yazar. Hikaye bu şekilde devam ederken birden şehre bir Prens gelir. Görev için gelmiştir. O da kızla, Lisa ile ilgilenir. Kız da Prensi sevmeye başlar.
Bir Rus klasiği kahraman prensi düelloya davet eder ve Prens yaralanır. Sonrasındaysa Prens kız ile evlenmeden şehirden gider.
Kahramanla kız bir araya geldiğinde Prensi sevdiğini ve hep seveceğini söyler.
Kahraman lüzumsuzdur. Mutlu olduğu 20 günde de kız ona aşık değildir. Sadece sevmiştir.
Lüzumsuz adamlar topluma ayak uyduramayan, aykırı olanlardır. Klasik edebiyatta lüzumsuz ve aykırı olmak ayıplanmıştır.
Tüm soru ve görüşleriniz için buraya tıklayabilirsiniz.
Yer sağlayıcı aior.com