Böyle Buyurdu Zerdüşt şimdiye kadar okuduğum en kötü kitap. O kadar kötü ki benzetecek bir şey bulamıyorum. Edebi açıdan berbat, felsefi açıdan berbat, herhangi bir açıdan da berbat. Dönemine göre vs de değil. Dönemde yazılmış muhteşem eserler var. Adamı yaşarken de anlamamışlar zaten. Biri de kral çıplak dememiş bu adam için. O kadar gereksiz o kadar absürt betimlemeleri benzetmeler var ki! Okurken Allah seni bildiği gibi yapsın.. diyorsunuz. Adam bildiğin megolaman / narsist. Üst insan kavramından da bolca bahseder. Tanrı öldü muhabbetinden başka hiç bir başarılı kısım yok kitapta. Devrik kurduğu absürt anlatımlarla farklılık yaptığını sanar. Bir çok yeri o kadar şizofrenik ki her an ben peygamberim demesini bekliyorsunuz. Yazarları merak eder, onlarla tanışabilmiş, konuşabilmiş olmak istersiniz ya. Nietzche ile tanışmak istemezdim, saldırma, ısırma ihtimali varmış gibi gelir bana. Umarım yeterince kötüleyebilmişimdir. Şimdiyse klasik tanıtımımıza geçelim:
Friedrich Nietzsche’nin “Böyle Buyurdu Zerdüşt” adlı eseri, 19. yüzyıl felsefi literatürünün en önemli yapıtlarından biridir. Bu makalede, eserin yazarı hakkında bilgi verilecek, yazarın yaşamı, eserin yayınlanma zamanı, geçtiği yerler, konusu ve karakterleri üzerinde durulacaktır.
Friedrich Nietzsche, 15 Ekim 1844’te, o zamanlar Prusya Krallığı’na bağlı olan Röcken’de doğdu. Alman bir filozof, kültür eleştirmeni, şair, filolog ve besteci olan Nietzsche, Batı felsefesinde derin izler bırakmış ve varoluşçuluk, post-modernizm gibi akımları etkileyen düşünceleriyle tanınır.
Nietzsche, 19. yüzyılın ikinci yarısında yaşamış ve çalışmalarını sürdürmüştür. 1844’te doğan Nietzsche, 1900 yılında Weimar yakınlarındaki Naumburg’da hayatını kaybetmiştir. Nietzsche’nin yaşamı, sağlık sorunları ve zihinsel çöküntü ile gölgelenmiş olup, son yıllarını ailesinin bakımı altında geçirmiştir.
“Böyle Buyurdu Zerdüşt” ilk olarak 1883 ile 1885 yılları arasında dört bölüm halinde yayınlanmıştır. Nietzsche, bu eserini kendi parasıyla yayınlamış ve başlangıçta geniş kitlelerce fark edilmemiştir. Ancak, Nietzsche’nin ölümünden sonra eser, onun en önemli çalışmalarından biri olarak kabul edilmiş ve geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmıştır.
Eser, hayali bir karakter olan Zerdüşt’ün hikayesini anlatır ve birçok farklı mekânda geçer. Zerdüşt, on yıl boyunca yaşadığı dağdan inerek insanlara bilgelik öğretmeye karar verir. Kitap, Zerdüşt’ün dağdan inişi, çeşitli şehir ve kasabalara yaptığı yolculuklar ve insanlarla etkileşimleri üzerine kuruludur. Nietzsche, bu mekânları, felsefi fikirlerini ve eleştirilerini aktarmak için bir araç olarak kullanmıştır. Bir çok kişiyle saçmasapan ve mantıksız diyaloglar kurar.
“Böyle Buyurdu Zerdüşt”, Zerdüşt adlı bir bilgenin ağzından insan doğası, ahlak, toplum ve bireyin kendini aşması gibi konularda derin felsefi görüşler sunar. Nietzsche, bu eserde “üstinsan” kavramını ortaya atar ve mevcut ahlak anlayışını, özellikle de Hristiyan ahlakını sorgular. Eser, bireyin kendini gerçekleştirmesi ve kendi kaderini yaratması gerektiğini vurgular. Nietzsche’nin “Tanrı öldü” gibi ünlü sözleri de bu eserde yer alır ve Batı dünyasındaki dini ve ahlaki değerlerin çöküşüne işaret eder.
“Böyle Buyurdu Zerdüşt”, Nietzsche’nin düşünce dünyasını en açık şekilde ortaya koyduğu eserlerden biridir. Felsefi derinliği, şiirsel dili ve yenilikçi fikirleriyle, 19. yüzyılın sonlarından bugüne kadar okuyucuları ve düşünürleri etkilemeye devam etmektedir. Nietzsche’nin bu eseri, onun felsefesinin merkezinde yer alan “üstinsan” idealini, ahlaki değerlerin yeniden değerlendirilmesini ve bireysel varoluşun önemini vurgulayan bir eserdir.
Tüm soru ve görüşleriniz için buraya tıklayabilirsiniz.
Platform sağlayıcı aior.com