Stefan Zweig Lyon’da Düğün 1927 yayınlanmış bir eserdir. O kadar kısa ki köşe yazısı gibi de düşünebilirsiniz. Fransa’nın isyankar Lyon kentinin yok edilmesinin emri meclis tarafından verilir.
Milletvekilleri ve yöneticiler tabiki bu kararı uygulayamaz, yıkılması gereken evlere sembolik olarak bir kaç çekiç vururlar ama devam etmezler. Bu durum meclisi daha da sinirlendirir ve idamlar başlar.
Fiyatın yerine kurşunlar kullanılır, iş yavaşlatan kürekler yerine binaların yıkımları için dinamitler kullanılmaya başlanır. Cesetler mezar yerine hızlı akan nehirlere bırakılıyordu. Okullar cezaevi olmuştu.
Bir çok mahmekemede idam cezası çıkıyordu. İnsanlar garip bir şekilde ölmüş gibi davranıyordu, 1 gün öncesinden gelmiş idam mahkumları ertesi gün gelen idam mahkumlarına kötü davranıyorlardı.
Tüm bu şartlar altında ölüm’e çarptırılmış bir çiftin kısa bir süre sonra öldürülecek olsa da evlenmesi hakkında devam eder kitap.
Düğün sonunda mahkumlar yeni evli çifte bir gerdek gecesi ayarlar. İnsanlar bu şartlar altında bile iyilik yapmak istemektedir.
Ertesi gün sağdıç çifti uyandırır. Çift kalkar ve bu gün idam edilecek olduklarını hatırlar.
Genç subay ve gelin idam konvoyunun önünde yürütülür, insanlar bir mucize olacağını ve bu çiftin bu kötü yazgıdan kurtulacağını düşünür fakat olmaz. Tüm grup hayatın olağan akışında idam edilir ve cesetleri nehre atılır.
Askerler cesetleri toparlarken vücutlardan hala kan akmaktadır. Nehirdeyse önce gelinlik tacı ve sonra da buket gözden kaybolur.
Stefan Zweig Lyon’da Düğün üzücü ve etkileyici bir hikaye. İnsan geçmişte savaşlar ve isyanlar nedeniyle ne acıların çekildiğini çok ufak da olsa bu tarz eserler sayesinde anlayabiliyor.
Tüm soru ve görüşleriniz için buraya tıklayabilirsiniz.
Yer sağlayıcı aior.com