Voltaire Candide ya da İyimserlik

Candide ya da İyimserlik kitabı iyilik her zaman kazanacaktır, kötüler cehennemde yanacaktır efsanesini akla getirir. Efsaneyi buradan izleyebilirsiniz: 🙂

Konumuza dönersek, kitap çok başarılı ve keyifli. 17 ve 18. yüzyılda yazılmış olması ise inanılmaz. Okumanızı öneririm. Buyrun kitap detayları ile devam edelim:

Bu eser, Aydınlanma Çağı’nın en önemli yazarlarından biri olan Voltaire tarafından kaleme alınmıştır ve döneminin toplumsal, politik ve felsefi eleştirilerini içerir. Aşağıda, belirttiğiniz başlıklar altında detaylı bilgileri bulacaksınız.

Candide ya da İyimserlik Kitabının Yazarı Nereli?

Voltaire, asıl adıyla François-Marie Arouet, Fransa’nın başkenti Paris’te 1694 yılında dünyaya gelmiştir. Fransız Aydınlanma Çağı’nın en önemli figürlerinden biri olarak kabul edilen Voltaire, yazar, tarihçi, ve filozof olarak tanınır. Eserlerinde genellikle kilise ve monarşi gibi otoriteleri eleştiren keskin bir zekâ ve ironik bir üslup kullanmıştır.

Yazar Ne Zaman Yaşadı?

Voltaire, 1694’te doğmuş ve 1778 yılında 83 yaşında hayatını kaybetmiştir. Hayatı boyunca Avrupa’nın birçok yerini gezmiş ve dönemin birçok önemli olayına tanıklık etmiştir. Yaşamı, Aydınlanma Çağı’nın zirvesinde geçmiş ve bu dönemin düşünce yapısını şekillendirmede önemli bir rol oynamıştır.

Candide ya da İyimserlik Kitabı Ne Zaman Yayınlandı?

“Candide ya da İyimserlik”, 1759 yılında anonim olarak yayımlanmıştır. Voltaire, eserin yazarlığını doğrudan üstlenmemiş ancak zamanla eserin arkasındaki ismin o olduğu genel olarak kabul edilmiştir. Kitap, yayımlandığı dönemde büyük bir popülerlik kazanmış ve birçok kez yasaklanmasına rağmen geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmıştır.

Kitap Nerede Geçmektedir?

“Candide”, kurgusal bir karakter olan Candide’nin Avrupa ve Güney Amerika’daki maceralarını anlatır. Hikâye, başlangıçta Almanya’da yer alan kurgusal bir krallık olan Westphalia’da başlar. Candide, bu krallığın dışına çıkarak Hollanda, Portekiz, İspanya, Güney Amerika, özellikle de El Dorado’ya seyahat eder ve son olarak Fransa ve Venedik’e ulaşır. Kitap, dönemin birçok coğrafi bölgesini kapsayarak o dönemdeki Avrupa ve dünya görüşüne geniş bir bakış sunar.

Kitabın Konusu Nedir?

“Candide”, baş karakteri Candide’nin optimizmi ve “bu dünyanın en iyi mümkün dünya” olduğuna dair inancının, yaşadığı bir dizi felaket ve hayal kırıklığı karşısında sınanmasını konu alır. Kitap, Candide’nin akıl hocası Pangloss’un iyimser felsefesini sorgular ve gerçek dünyanın acı, zulüm ve adaletsizlikle dolu olduğunu gösterir. Voltaire, bu eseriyle iyimserliği, toplumsal adaletsizlikleri, savaşı, dini fanatizmi ve köleliği eleştirir. Kitap, mizahi bir üslupla yazılmış olmasına rağmen, okuyucuyu derin düşüncelere sevk eden ciddi temaları işler.

Kitabın Karakterleri Kimlerdir?

• Candide: Kitabın saf ve iyimser baş karakteridir. Candide, dünyayı keşfettikçe ve yaşadığı zorluklar karşısında iyimserliğini sorgulamaya başlar.
• Pangloss: Candide’nin mentorudur ve “bu dünyanın en iyi mümkün dünya” olduğunu savunan bir filozoftur. Pangloss, iyimserliğin somut bir temsili olarak, kitap boyunca birçok felakete maruz kalmasına rağmen inancını korur.
• Cunégonde: Candide’nin aşık olduğu kadındır. Cunégonde’un başına gelenler, Candide’nin maceralarının başlıca nedenlerinden biridir.
• Martin: Candide’nin yol arkadaşıdır ve Pangloss’un kesin iyimserliğine karşıt olarak, derin bir pesimizme sahiptir.
• Küçük Cacambo: Candide’nin sadık hizmetkarı ve dostudur. Cacambo, Candide’nin Güney Amerika’daki maceralarında ona eşlik eder.
• Yaşlı Kadın: Cunégonde’un hizmetçisi ve koruyucusudur. Kendi hayat hikâyesi, dünyanın acımasızlığını ve hayatta kalma mücadelesini vurgular.

“Candide ya da İyimserlik”, Voltaire’in zekâsını ve eleştirel bakış açısını sergileyen, zamanının ötesinde bir eserdir. İyimserlik ve pesimizm arasındaki çatışmayı, bir dizi komik ve trajik olay aracılığıyla keşfeder. Eser, bugün bile dünya üzerindeki adaletsizliklere, saflığa ve insan doğasına dair önemli soruları sormaya devam eder.

Voltaire’in “Candide ya da İyimserlik” eseri, 18. yüzyıl Aydınlanma döneminin zirvesinde, toplumsal adaletsizlikleri, dini baskıları ve körlüklerini, yanı sıra insan doğasının çelişkilerini eleştiren bir başyapıttır. Bu epik hikâye, saf genç Candide’in, dünyanın “en iyi mümkün dünya” olduğuna dair sarsılmaz bir iyimserlikle dolu yolculuğunu takip eder. Hikaye, Candide’in acımasız gerçeklerle yüzleşmesi ve iyimserliğin sınırlarını sorgulaması üzerine kuruludur.

Candide, Westphalia’daki bir şatonun güzel bahçelerinde, Baron Thunder-ten-Tronckh’un malikanesinde, mutlu ve kaygısız bir hayat sürerken tanıtılır. Candide, Baron’un kızı Cunégonde’ye aşıktır ve onunla masum bir flört yaşar. Ancak bu durum Baron tarafından keşfedilince, Candide şatodan kovulur ve acımasız bir dünyayla yüzleşmek zorunda kalır.

Kovulduktan sonra, Candide bir dizi felaket yaşar: savaşa zorlanır, depremlerle sarsılır, işkence görür ve köleliğe düşürülür. Tüm bu olaylar, Candide’in akıl hocası Pangloss’un “en iyi mümkün dünyada” yaşadıklarına dair iyimser öğretileriyle çelişir. Pangloss, her şeyin nedeni olduğunu ve bu nedenlerin dünyayı en iyi mümkün hale getirdiğini savunur. Ancak Candide’in başına gelenler, bu felsefi görüşü sorgulamasına neden olur.

Candide, yolculuğu boyunca, iyimserliğin ve pesimizmin farklı temsilleri olan karakterlerle karşılaşır. Bu karakterler arasında, talihsiz olaylara rağmen iyimserliğini koruyan Pangloss; Candide’in sadık ve pratik hizmetkârı Cacambo; ve dünyanın gerçek doğasını gören, ancak umutsuzluğa kapılan pesimist Martin bulunur. Candide, bu karakterlerle birlikte Avrupa ve Güney Amerika’da çeşitli maceralar yaşar, her bir deneyimde iyimserliğin ve gerçekliğin doğasını daha da derinlemesine sorgular.

En çarpıcı maceralardan biri, Candide ve arkadaşlarının ulaştığı, insanların eşitlik ve adalet içinde yaşadığı, altın ve mücevherlerin değersiz kabul edildiği kurgusal El Dorado ülkesidir. Burada, dünyanın geri kalanının sahip olmadığı bir utopik toplumun mümkün olduğunu görürler. Ancak Candide, Cunégonde’u bulma ve onunla evlenme arzusuyla El Dorado’dan ayrılmaya karar verir.

Sonunda Candide, Cunégonde ve diğer birkaç arkadaşıyla yeniden bir araya gelir. Ancak Cunégonde, bir zamanlar sahip olduğu güzelliğini ve çekiciliğini kaybetmiştir. Candide, onunla evlenmekte tereddüt etse de, sözünü tutar ve onunla evlenir, ardından küçük bir çiftlik satın alır. Candide ve arkadaşları, çiftlikte çalışarak sade ve mütevazı bir hayat sürerken, Pangloss ve diğerleri hala dünyanın “en iyi mümkün dünya” olduğuna inanırken, Candide artık daha gerçekçi ve pratik bir bakış açısına sahiptir. “Belki de dünyayı sorgulamaktan dahaiyi, bahçemizi işlemek” der ve eser, bu basit ama güçlü felsefeyle sona erer.

“Candide ya da İyimserlik” üzerine yapılan bu özet, Voltaire’in eserinin karmaşıklığını ve zenginliğini tam olarak yansıtmayabilir; ancak, Candide’in maceraları ve bu maceraların getirdiği derin felsefi sorgulamalar, okuyucuya, iyimserlik ve gerçeklik, adalet ve mutluluk, bireysel ve toplumsal sorumluluklar hakkında düşünme fırsatı sunar. Voltaire, bu hikayeyle, insan deneyiminin ve düşüncesinin derinliklerine dalmamızı sağlayarak, zorluklar ve hayal kırıklıkları karşısında bile umudu ve insanlık durumunu sorgulamamızı teşvik eder.

Tüm soru ve görüşleriniz için buraya tıklayabilirsiniz.

Platform sağlayıcı aior.com